top of page

Yusuf FIRAT ‘la Meditasyon – Kendini Tanı


Aşılması Gereken Zihinsel Engellerimiz-21

 

Kıskançlıktan kurtulun:
 

Kıskançlık bir kişinin veya bir ilişkinin yitirilmesinden korkulan, karmaşık ruhsal bir yaşantı ve olumsuz tutumdur. Bunu dışında başkasının sahip olduğuna kendisinin de sahip olma gerekliliğini hissettiren bir duygudur. Bir kimsenin bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutumdur. Kıskançlık doğuştan değil, sonradan öğrenilen ve birçok insanı etkileyen, rahatsız eden bir duygudur.
 

İnsanın doğasında var olan ve insana birçok şeyi yaptıran çok güçlü, kontrol edilemediği zaman çok yıpratıcı ve zarar verici bir duygudur. Kıskançlık içinde biraz sahiplenme, biraz bencillik, biraz sevgi, biraz saldırganlık, bir o kadar da kaybetme korkusu barındırır. Kişinin dışarıdan eşi, sevgilisi, ailesi hakkında bir tehdit hissettiği zaman gösterilen olumsuz tutumlara, tavırlara gösterdiği çok güçlü bir duygudur. Herkes yeteri kadar kıskanıldığında karşısındaki insana “ seni seviyor, sahipleniyor ve paylaşamıyorum” mesajı verir. Kıskançlığın belli seviyeye kadar olan kısmı bizi mutlu etse de, sevildiğimizi, değerli olduğumuzu hissettirse de belli bir seviyeden sonrası bizim yaşam alanımızı, özgürlüğümüzü kısıtlamaya başlar. Çok fazla ve gereksiz kıskançlık hissedildiği zaman güven problemleri meydana gelmeye başlar. Özellikler Türk kültüründe sevgiyi belli etme yollarından birisi de kıskançlıktır. Bu yüzden kıskanılmak bazılarımızın çok hoşuna gider ve sevildiğimizi hissederiz.

 

Dozunda ve yeteri kadar olan kıskançlık normaldir ve bu dozdaki kıskançlık ilişkiyi ayakta tutar. Birbirine sahiplenme, birbirine değer verme anlamı taşır. Bazen kişiler özgüven ve yetersizlik hisleri nedeniyle de kıskançlık yaparlar. Bu özgüven eksikliğinin içinde; işten ayrılmış olma, bedensel kusurlar, kendini eskisi kadar güzel görmeme, bayanlar için kilo almış olmak gibi nedenleri sayabiliriz. Kişinin kendisine olan yetersizlik, değersizlik inancı arttıkça, kıskançlığı da artar. Kişi kendini sevilmeye layık olarak görmez. Aynı zamanda kontrol etme isteği ve kaybetme korkusu da bizi kıskançlığa iter. Kıskançlık konusunda kadın ve erkek arasında ayrım yapmak zordur. Çünkü kıskançlık kişilik özelliklerine, ilişkiden beklentilere göre değişmektedir. Kişi kendini başkaları ile karşılaştırdığı zaman, kendini yetersiz hissediyorsa, başkalarını kendinden daha üstün görüyorsa kıskançlık doğar. 
 

İnsanın sevdiği kişiyi kaybetme korkusu duyması normaldir. Birbirini seven iki insanın birbirlerini ölçülü olarak kıskanması sevimli bir duygudur, ancak aşırı kıskançlık çok sevmeden kaynaklı bir duygu değildir. Güvensizlikten ve özgüven eksikliğinden kaynaklanır ve tamamen sağlıksız bir durumdur. Aşırı sevgi bağımlılıktan doğar. Kişi eğer birlikte olduğu kişi olmadan ne yapacağını bilemiyorsa, bütün planlarında o kişi de olacak şekilde hareket ve aksi bir duruma tahammül edemiyorsa kıskanır. Bu sevgi türü de kesinlikle sıkıcı ve boğucudur. Sağlıklı ilişkilerde çiftler birbirlerinin benliklerini eritmeden aynı potada var olabilirler. Birbirlerinin farklı zevklerine ve isteklerine değer verirler. Çiftler birbirlerini önemser, kıskanır ama birbirlerini sıkmazlar. Kıskançlık her iki taraf içinde aşılması zor bir durumdur. Dozunda bırakıldığı sürece kıskançlık bir hastalık değil davranış bozukluğudur. Kıskançlık yaşayan birisi zaman ile değersizlik, çaresizlik, öfke, mutsuzluk ve yalnızlık gibi duygularda yaşar. Kişi bu konuda kendini kontrol edemezse bu davranış bozukluğu zamanla depresyona neden olabilir. Kıskançlık çok ileri boyutlara taşındığı zaman her iki tarafta zarar görebilir hatta fiziksel zarar boyutuna bile gelebilir. 
 

Öncelikle, kıskançlık bizden kaynaklanıyorsa yani, özgüven eksikliği ya da yetersizlikten kaynaklanıyorsa kendi kendimize özgüvenimizi yükseltici telkinlerde bulunmalıyız. Kendimiz ve başkası arasında kıyaslama yapmamalıyız. Çünkü herkes tektir, herkesin kişisel özellikleri, ilgi ve yetenekleri farklıdır. Kendimizdeki olumlu yönleri keşfetmeli, olumsuz yönlerimizi düzeltmenin yollarını araştırmalıyız. Kendimizi ve duygularımızı olduğu gibi kabul etmeliyiz. Kimseyi kontrol edemeyeceğimiz kabul etmek, karşılıklı güven, saygı, sevgi ve açık bir şekilde iletim kurmaya çalışmalıyız. Üstü kapalı imalardan kaçınmalı, karşımızdaki kişiyle karşılık oturup konuşma ve duygu aktarımı yapmalıyız.
 

Kıskançlık sorunu olan bir bakış açısına sahip olmak günlük hayatımızın şekillenmesinde önemli rol oynadığı için, kişi zamanının büyük çoğunluğunu bu olayların kendisinde yarattığı sorunları çözmek için harcar. Bunun sonucu olarak hayatımızda farklı eylemler ve deneyimler yaşamak istersek zihinsel, fiziksel ve zaman olarak sorunlar yaşayabiliriz.

 

Kıskançlık sorunundan kurtulmak için kendimizi iyi tanımalı, sınırlarımızı test etmiş ve ölçmüş olmalıyız. Kendimizi keşfetmenin en güzel ve en önemli yollarından birisi de Meditasyon yapmaktır.

 

Bir insanın kendi kendine verebileceği en güzel hediye MEDİTASYON dur.

 

16 Ekim 2017
 

Yusuf FIRAT

bottom of page