AyNa Astroloji
Yusuf FIRAT ‘la Meditasyon – Kendini Tanı
Aşılması Gereken Zihinsel Engellerimiz-28
Aşırı hırslarınızdan kurtulun:
Hırs, bir şeyi elde etmek için duyulan, aşırı istek ve tutku demektir. İnsanlar, hırsın gerekliliği ve yararı konusunda farklı görüş ve inanışlara sahiptir. Kimi insanlar bu duygunun insan doğası açısından tamamen gereksiz ve yıkıcı bir duygu olduğu kanaatindeyken, kimileri zorlukların aşılması, üstün başarı, yaratıcı ve yararlı üretimler için en azından dozunda bir hırs duygusunun gerekli olduğunu öne sürerler. İnsan doğası gereği rekabetçidir. Hayatta kalabilmesi için sürekli dönüşen hayat koşullarına adapte olması gerekir. Bunun için de sağlıklı hırs olması gereken bir niteliktir. Sağlıklı hırs, rekabet ve işbirliğinin ortak paydasında, sevgi, merhamet, empati, şefkat duygularını içermelidir. Sağlıklı hırs ile eylemde olan bir insan, kendisinin tüm diğer insanlarla bir olduğunun bilincedir. Dolayısıyla eyleme geçerken gerçekleştireceği eylemin kendisine yönelik faydasından daha ziyade çevresindeki insanlara yönelik faydasını göz önüne alır. Üstün başarı ve yüksek üretimlerin temelinde hırs duygusunun değil, gelişmiş ve doğru bilgi, hayal gücü ve yaratıcılık, kararlılık ve azim, özgüven ve inanma gibi yüksek insani duyguların yatmakta olduğu gerçeğini esas almakta yarar vardır. Esas olarak hırs duygusunun, insanın yüksek, birincil duygularından birisi olmayıp, korku, kaygı, öfke, güvensizlik gibi çeşitli duyguların karışımından oluşan bir duygu durumudur.
Günümüzde insan varlığının doğadan ayrışması, ekonomi denilen olgunun hayatımızın odak noktası olması, başarı, güç, zenginlik ya da belirli bir hedefe ulaşmak için çok güçlü istek duyması aşırı hırslı olarak tanımlanır. Kişinin kendini elde ettiği başarılar üzerinden tanımlaması, hayattaki değerini bu başarılar ile belirlemesi, artmış isteğin başlıca tetikleyicileri arasında yer almaktadır. Öte yandan ana hedefe yüklediği anlam da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor. Pek çok zaman, kaynak ne olursa olsun kişi çalışıp, üretip, sonuçlarından memnuniyet duyuyor. Daha fazlasına ulaşma çabası ise yenilik, çeşitlilik ve verimlilikle aynı anlama geliyor. Bu şartlar altında hırsın bütünüyle kötü bir özellik olduğu söylenemez. Bir kişi neden hata yapmaya, beğenilmemeye, onaylanmamaya veya eleştiriyle karşılanma ihtimaline tahammül gösteremiyor? Kişilik özellikleri itibarıyla kendini bu mükemmeliyet haline layık görüp, daha aşağı sonuç aldığında bunu kendine yakıştıramıyor olabilir mi? Bir kişi neden pastadan daha büyük pay istiyor? İşte burada narsistik kişilik özellikleri ortaya çıkıyor. Kişi kendini diğer insanlardan daha kıymetli ve önemli algılıyor, doğası gereği daha büyük bir pay hak ettiğini düşünebiliyor. Bazısı da gerçeğin ne olduğu fark etmeksizin, daha azını aldığı, adaletsizliğe uğradığı düşüncesi ile hakkını almak için hareket geçiyor.
Sağlıklı bir durumda başarı elde etmeye yönelik istek artıkça, sonuçlardaki verimde artar. Ancak gerçek yaşamda bu genelde böyle yaşanmıyor. Elde etme ile ilgili zihinsel uğraşının çoğalması kişinin kendini kaygılı ve baskı altında hissetmesine yol açabiliyor. Kaygıyı tolere edip, bununla başa çıkma becerilerine göre beklenen yaşamı zorlaştırıcı bazı davranışlar da ortaya çıkabiliyor. Başarıya ulaşmak için ahlaki değerlerin dışında davranışlar sergilemek de bunlardan birisidir. Aşırı hırs hem toplumsal yaşantımızda hem de doğal çevremizde yıkıcı ve zarar verici etkileri olduğu gerçeğini kabul etmemiz gerekir. Bu duygu toplumsal yaşantımızın kalitesini ve düzenini bozduğu gibi fiziksel ve ruhsal sağlığımız üzerinde de yıkıcı etkilere sahiptir. Olumsuz benlik algısından beslenen hırs duygusuna, kuşku, korku, mutsuzluk, tatmin olamama, karamsarlık, kıskançlık, kendini aşağı hissetme ya da üstün hissetme gibi duygular eşlik eder. Sürekli olmadığında etkileri ve zararları sınırlıdır. Ancak sürekli olarak bu düzeyde yaşayan birisi dünyayı daha çok tehditler ve imkansızlıklar dünyası olarak algılar. Aşırı hırs ve onunla birlikte diğer olumsuz duygular birçok hastalığın sebebidir. Başta kanser, kalp ve damar hastalıkları, ülser, migren gibi fiziksel hastalıklara; kaygı bozuklukları, psikotik bozukluklar ve kişilik bozuklukları gibi sorunlara da neden olabilir. Sosyal uyumda ve psikolojik yapılarda ortaya çıkan bu sorunlar, kişinin mutluluk, yaşam doyumu, sevinç ve neşe gibi duyguların yaşanmasına engel olur. Aşırı hırs kişiyi her şeyin en iyisine, en çoğuna ve en değerlisine sahip olmaya şartlandırarak onu, yaşamakta olduğu doğadan, toplumdan ve çevresinden soyutlanmasına neden olur.
Aşırı hırs sorunu olan bir bakış açısına sahip olmak günlük hayatımızın şekillenmesinde önemli rol oynadığı için, kişi zamanının büyük çoğunluğunu bu olayların kendisinde yarattığı sorunları çözmek için harcar. Bunun sonucu olarak hayatımızda farklı eylemler ve deneyimler yaşamak istersek zihinsel, fiziksel ve zaman olarak sorunlar yaşayabiliriz.
Aşırı hırs sorunundan kurtulmak için kendimizi iyi tanımalı, sınırlarımızı test etmiş ve ölçmüş olmalıyız. Kendimizi keşfetmenin en güzel ve en önemli yollarından birisi de Meditasyon yapmaktır.
Bir insanın kendi kendine verebileceği en güzel hediye MEDİTASYON dur.
26 Ekim 2017
Yusuf FIRAT