top of page

Yusuf FIRAT ‘la Meditasyon – Kendini Tanı


Aşılması Gereken Zihinsel Engellerimiz-23

Aşırı şüpheci olmaktan vazgeçin:

 

Şüphe, kişinin bir olaydan dolayı duyduğu güvensizlik ve emin olamama duygusudur. Bu duygu inanç ve inançsızlık arasında kalmış bir duygu olarak tanımlanabilir. İnsanlar bunu bazı hallerde gereksiz ve aşırı yaşanan bir duygu olarak kabul edebilir. Şüphe duygusunu aşırı uçlarda yaşayan kişiler paranoyak ya da kuşkucu olarak adlandırılırlar. Bu duygu bir yargıdan ya da hükümden önce yaşanan tereddütle birlikte ortaya çıkar. İnsanlar yapıları gereği günlük hayatlarında değişik olaylardan dolayı şüphe duygusunu yaşar. Bu genellikle hayatı etkilemeden yaşanır. Ancak bazı kişilerde bu etkiler geçici olmayabilir. Düşüncelerinde sürekli olarak kendilerine gelecek zararları, aldatılmaları, zor durumlara düşürülmelerini var ederek, hayat standartlarını bozacak bir yaşam sürerler. Düşünceleriyle doğru orantılı kanıtları ararlar, bunları şüphe duydukları olaylara uydurmaya çalışırlar. Düşüncelerini doğrulayacak öfke duygusunu yaşar, mutsuzluk ve kaygı duyarlar. Normalde insan doğası gereği şüphecidir. Şüpheci olmasa bilimsel ve teknolojik gelişmeler olamazdı. Ama, amaçsız her şeyin altında bir bit yeniği aramak ve bunu uzun süre sürdürmek kişiye oldukça zarar verir. Bu etkiler kontrol altına alınmadığı zaman, şüphe yerini psikolojik rahatsızlık olan paranoyaya bırakır.
 

Aşırı şüphe duygusu yaşayan kişiler özgüven sorunu da yaşarlar. Bundan dolayı şüphe duydukları düşünceleri hakkında, başkalarının ne düşündüğünü merak ederler. Kendilerinin bakış açısından olaya bakmalarını isterler. Düşüncelerini desteklemek için kanıt aramak ve konuyu sürekli gündemde tutmak gibi bir tutum sergilerler. Olayları açık ve net bir şekilde görememiş olmaları önemli değildir. Önemli olan kendilerinin konu ile ilgili olarak doğrulanmış olma istekleridir. Olayları duyguları ile tanımlamak isterler. Görmüş oldukları kanıtlar duygusal kararlarına uygun değilse kabul etmeme gibi tavır takınabilirler. Gerçek olmayan kanıtlar görebilir ve inanabilirler. Hiçbir olay karşısında objektif davranamazlar. Olaylar karşısında alternatif cevapların olabileceğini düşünmezler. İnandıkları düşünceler gerçekmiş gibi şiddetle savunabilirler.

 

Şüpheler aslında kendini korumak için ortaya çıkan düşüncelerdir. Bu düşünceleri yanlış yönlendirmediğimiz sürece biz zarar vermezler. Bu yüzden düşüncelerimizi doğru olarak tanımlamalıyız. Tanımlayabildiğimiz ve kategorize edebildiğimiz zaman kontrol altına alabilir ve zararlarından sakınabiliriz. Ne olduğunu ve neden ortaya çıktığını sorgulamak tanımlama yapabilme konusunda bize oldukça kolaylık sağlar. Bu korkularımızın nedeni bulmamızı ve bunları yok etme veya düzenleye bilme imkanı verir. Duygularımız bizim olaylara bakış açımızı belirleyen en önemli tepkilerimizdir. Duygularımızı tama anlamıyla sorgulamadan tepki vermek bizi zor durumlara sokabilir. Sadece şüphe duygusuyla yaklaşıp tepki vermek yerine daha iyi duygu kontrolü yapmakta fayda vardır. Şüphe ettiğimiz her konu hakkında haksız olmak gibi bir durum söz konusu değildir. Bu noktada anlamlı şüphelerle ile anlamsız şüpheler arasındaki farkı bulmalıyız. Kendi şüphelerimizi sorgulamayı alışkanlık haline getirdiğimizde ortaya çıkan kararlar bizi hata yapmaktan korur. 
Şüpheler bizi başarılı olmak yerine mükemmel olaya zorlar. Mükemmeliyetçi olmak hatalardan daha fazla korkmak anlamına gelir ve bizim daha çok hata yapmamıza sebep olur. Bazen şüpheler geleceğin belirsiz olmasından ortaya çıkarlar. Kimse geleceği göremez ve hayatın her alanında her zaman belirsizlikler olacaktır. Bu nedenle belirsizlikle yaşamak için, geçmişin sadece kötü anılarını gündeme getirerek kendimizi korkutmamalıyız. Geçmiş sadece negatif olaylarla dolu değildir ve bunu her daim akılda tutmak gereklidir.

 

Aşırı şüphe sorunu olan bir bakış açısına sahip olmak günlük hayatımızın şekillenmesinde önemli rol oynadığı için, kişi zamanının büyük çoğunluğunu bu olayların kendisinde yarattığı sorunları çözmek için harcar. Bunun sonucu olarak hayatımızda farklı eylemler ve deneyimler yaşamak istersek zihinsel, fiziksel ve zaman olarak sorunlar yaşayabiliriz.

Aşırı şüphe sorunundan kurtulmak için kendimizi iyi tanımalı, sınırlarımızı test etmiş ve ölçmüş olmalıyız. Kendimizi keşfetmenin en güzel ve en önemli yollarından birisi de Meditasyon yapmaktır.

 

Bir insanın kendi kendine verebileceği en güzel hediye MEDİTASYON dur.

 

18 Ekim 2017
 

Yusuf FIRAT

bottom of page