top of page

Yusuf FIRAT ‘la Meditasyon

 

Psikolojik Sendromlar – 1

 

Stockholm Sendromu: Stockholm sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiye olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması diye tanımlanacak psikolojik durumdur. Rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama noktasına gelmeleri ve kendisini rehin alan kişilerle geçirdikleri sürenin sonunda onlara yardımcı olmaya başlaması ve son olarak da onlarla aynı şekilde düşünme durumuna gelmesidir. İnsanın kendisini zora sokan, üzen koşulları benimsemesi, savunması ve bu koşulları yaratan nedenleri görmemesi, eziyet edenin yanında yer almasıdır.

 

Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu ( Jan-Erik Olsson ) 6 gün boyunca 4 banka görevlisini rehin tuttu. Soyguncular banka personeline iyi davrandı, aralarında iyi ilişkiler oluştu. Bu süre boyunca rehin tutulan banka görevlisi bir kadın soyguncuya duygusal olarak bağlandı. Rehineler polisin bankayı basacağını fark edip soyguncuları uyardılar. Daha sonra mahkemede soyguncular aleyhine ifade vermek istemediler, savunma ücreti için para topladılar. Rehin tutulan banka görevlisi bayan serbest kaldıktan sonra soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını ( 8 yıl ) bekler, sonunda da onunla evlenir.

 

Başka bir örnek 1974 yılında Patty Hearst adında milyoner kadın bir terörist grup tarafından kaçırıldıktan 2 ay sonra onlarla birlikte bir banka soygunu yaparken yakalandı. Aslında bu durum kurbanın kendi kararı doğrultusunda gerçekleşen bir olay değildir. Şiddetin direkt olarak doğurduğu sonuçlardan birisidir. Rehine alma, tecavüze uğrama, taciz, savaş, pazarlanan hayat kadınları, aile içi şiddet, dini ve siyasi baskı gibi birçok durumda Stockholm sendromuna rastlanır.

 

Aile içi ilişkilerde oluşan Stockholm sendromunun temelindeki şiddet olaylarında - Can korkusu - Olası bir ayrılık durumunda yaşamını finansal olarak sürdüremem korkusu - İkili ilişkilerde bir daha kimsenin kendisini sevmeyeceği korkusu - Bana fiziksel ve psikolojik şiddet uyguluyor ama seviyor gerekçesini kabul etmesi - Yaşamakta olduğu toplumun kuralları - Gelenek, örf ve ananelerin yarattığı baskılara karşı koyamama korkusu - Yaşadığı toplumun dini bakış acısı

 

Stockholm sendromu çocukluklarında sevgi görmeyen, sevgi ihtiyacı hisseden kişiler daha sık yaşamaktadır. Kendilerini seven insanlara bedel ödemeyi, gerekirse acı çekmeyi göze almakta ve dışarıdan bakıldığında mantıksız ilişkileri böyle sürdürmektedir. Buna benzer sendromlara maruz kalmamak için kendimizi iyi tanımalı, sınırlarımızı test etmiş ve ölçmüş olmalıyız. Kendimizi keşfetmenin en güzel ve en önemli yollarından birisi de Meditasyon yapmaktır. Bir insanın kendi kendine verebileceği en güzel hediye MEDİTASYON dur.

 

13 Eylül 2017

 

Yusuf FIRAT

bottom of page