top of page

 

DOĞUM HARİTASI VE TRANSİTLER ÜZERİNE…


Ben ne olacağım, başıma ne gelecek, evlenecek miyim, terfi edecek miyim, çok param olacak mı, sınavı kazanacak mıyım, başarılı olacak mıyım, çocuğumun durumu nedir, aşk hayatımda neler olacak vs,vs meraklarımız ve sorularımız hiç bitmez. Sahip olduklarımızı korumak ve sahip olmadıklarımıza sahip olma arzusu bizi fazlasıyla meşgul eder. Arzular bitmez, umutlar tükenmez. Hep birşeylere sahip olmak, iyi olduğunu düşündüğümüz şeyler yaşamak, bunlara ulaşıncaya kadar da umut etmek isteriz. Geçmişi biliriz, şu anı yaşarız ve geleceği merak ederiz. Odak noktamız hep ne olacak üzerinedir. Ne olacak sorusunun temelini ise umut dolu bir gelecek beklentisi oluşturur. Olmuş olan yetmemiştir ki olacak olan daha iyi olmalıdır. Beklentimiz budur.

 

Maalesef bu durum astrolojinin yanlış anlaşılmasının yanında astrologların da yanlış yönlendirilmesi veya kısıtlanmasına neden olur. İnsanlara hoşlanmayacakları şeyleri söylemek kolay değildir. Bu durumda insanlar ya inkar ederler ve duymaları gereken şeyi öğrenemeyip gerekli faydayı sağlayamazlar, ya da o kadar üzülürler ki umutlarını kaybedip konudan uzaklaşırlar, alternatif yolları araştıracak ve yeni açılımlar yapacak cesareti kaybederler.

 

Bir akrebe aldatılabileceğini söylemek yerine ikili ilişkilerinde farkındalık kazanacağını söylemek, bir yengece ebeveynlerinden birini kaybedebileceğini söylemek yerine ailede sorumluluklarının artacağını söylemek daha insaflıdır. Ancak kin tutmaya eğilimli bir akrebin önlem alıp onurunu koruması, anılarına bağlı bir yengecin ailesiyle daha çok anı biriktirip duygusal olarak hazırlanması kendi tercihidir. Bu nedenle astrologların işi zordur. Bir astrolog hem gökyüzü etkilerinin doğru algılanmasını sağlarken hem de asıl olanın bu etkiler değil danışanın verdiği tepkiler olduğunu, her bireyin kaderini belirleme, seçme, mutlu olma konusunda doğuştan gelen gücü olduğunu, kısacası özgür iradesi olduğunu anlatmak zorundadır.

 

Doğum haritamız yaratıcının bize, bu dünyaya gelirken verdiği bir senaryo gibidir. Olayı şu şekilde düşünün, siz bir yönetmen ve aynı zamanda başrol oyuncususunuz, elinizde bir senaryo var, filmin süresi belli, filmi nasıl çekeceğiniz ise size bağlı. Cast ajansın gönderdiği oyuncular arasından seçim yapacaksınız. Filmi çekecek, kurgusu yapılırken başında bekleyecek, film yayınlandıktan sonra da izleyici yorumlarını dinleyeceksiniz. Zaman zaman aynı senaryoyu farklı yönetmenlerin çektiği olur. Bazen bunlardan biri diğerinden daha çok beğenilir. Çünkü aynı hikayeyi farklı öğeler katarak anlatmak ve odak noktasını değiştirerek farklı tatlar oluşturmak yönetmenin elindedir. Doğum haritamızın senaryo olduğunu düşünürsek astrologlar da senaryo danışmanlarıdır.


- Bitmiş senaryonun okunup, nelerin çalışıp, nelerin çalışmadığının detaylı analizi...
- Çıkarılması ya da eklenmesi gereken sahnelerin belirlenmesi...
- Olay örgüsünün – dramatik yapının kontrolü - Karakter ve diyaloglardaki fazlalık ve eksikliklerin belirtilmesi...
- Karşılıklı görüşme ve rapor sunumu…


Bunlar bir senaryo danışmanının verdiği hizmetlerdir. Aynı şekilde astrologlar da sizin hayat senaryonuzun analizini yaparlar. Bu analiz neden önemlidir? Genelde beklentimiz geleceği bilme yönünde olduğundan tepkimiz de “ben zaten kendimi ve ne yaşadığımı biliyorum, ne yaşayacağımı öğrenmek istiyorum” şeklindedir.

 

7. Evinizden, yani ilişkiler, eş, sevgili, ortaklar evinizden, aşkın gezegeni Venüs veya kısmet getiren Jüpiter geçerken güzel bir ilişki getireceğini, evleneceğinizi, sevdiğiniz insanla ilişkinizin iyi gideceğini, söylemek mümkündür. Zaten çoğumuzun duymak istediği de budur. Ancak natal dediğimiz doğum haritanızda Venüsünüz retro ise sevgi alış verişinizde problem var demektir. Size verilen sevgiyi kabul etmekte zorlanan, güvensiz, sevgisini gösteremeyen ya da aşırılıkları olan, gerçekte var olmayan mükemmel aşk peşinde umutsuzca koşan biri olabilirsiniz. Yine natal haritanızda retro bir Jüpiter sizin egosu yüksek biri olduğunuzu hatta haritadaki yeri ve açılarına göre değerlendirildiğinde sizin kibir yüzünden karşınıza çıkan fırsatları göremeyecek kadar yüksek ego sahibi olduğunuzu gösterebilir. Natal haritanızdaki retro bir Juno ise ruh eşinizle bu hayatınızda karşılaşamayabileceğinizi gösterir. Ancak bu durum sizin yalnız kalacağınız ve aşkı yaşamayacağınız anlamına gelmez.

 

Tek başına transitlerin etkilerini değerlendirmek hayat planınızı ve kim olduğunuzu bilmeden yetersiz kalacaktır. Umutla beklentiniz devam edecek ancak doğum haritanızda çözülmesi gereken konular çözülmedikçe, bilmeniz gerekenleri öğrenip yolunuzu kendiniz belirlemedikçe beklentileriniz gerçekleşmeyecek, iyicil gezegenler haritanızın etrafında boş turlar atacaktır. Transitler, tutulmalar gibi gökyüzü hareketlerinden gerekli verimi sağlamak ya da olumsuz etkilerden korunmak istiyorsanız öncelikle ben aslında kimim, nasıl düşünüyorum, nasıl seviyorum, dışardan nasıl algılanıyorum, eksik yönlerim nedir, güçlü yönlerim nedir, hayat planımda görevlerim nedir gibi soruların cevabını bilmelisiniz.

 

Benefik – iyicil dediğimiz Jüpiter ve Venüs gibi gezegenlerin olumlu transitlerinde aradığınız aşkı, işi, sosyal statüyü, dostları hayatınıza çekememenizin veya elde etseniz bile hayatınızda tutamamanızın, ya da belli konularda farklı insanlar ve ortamlarda aynı sorunları yaşamanızın nedeni doğum haritanızda gizlidir.

 

Retro bir Satürn geçmiş hayatlarınızda tekrarlanan hataları bu hayatınızda sınav olarak karşınıza çıkarırken, Lucifer pozisyonunda bir Venüs yararsız olabilir, belki de asla emin olamamanızın nedeni karşınıza çıkan insanlar değil de kuşkucu akrepteki Merkürünüzdür, ya da oğlaktaki Ayınız sevginizi azar azar veriyordur da sizin bundan haberiniz yoktur. Burcunuza göre yorumlarda parayla ilgilenen evleriniz çok şanslı etkiler alıyorken sizde bir gelişme olmamasının nedeni şans noktanıza karşıt bir Satürn olabilir. Bu durumda işinizi şansa bırakmamanız gerekir. Cehalet mutluluktur belki ancak astroloji konusunda değil.

 

Öncelikle ne olup ne olmadığımızı bilmek, hayatta karşımıza çıkabilecek ana temaları öğrenmek ürkütücü olsa da, bizi hayatta bir adım öne çıkarabilecek ve güçlendirebilecek bir durumdur. Zararlı yerleşmiş gezegenler, kareler bizi korkutabilir. Genel olarak haritamızda iyi yerleşmiş gezegenler ve üçgenler olumlu sayılır ancak bu bize tembellik de verebilir. Kareler haritamıza hareket katar. Belli ölçülerde stres, kompleks, mücadele aslında itici güç oluşturur. Birçok liderin, iş adamının, sanatçının, başarılı birçok kişinin haritasında sert kareler mevcuttur. Büyük başarılar büyük mücadelelerin sonucunda gelmiştir. Bunları öğrenip hayata küsmek yerine zorluklarla mücadele edip hakedilmiş başarının keyfini çıkarmak, veya yetenekli olduğumuz konuları öğrenip bu konularda kendimizi öne çıkarmak bizim seçimimiz olacaktır.

 

Bir diğer konu ise bireylerden çok nesilleri ifade eden, jenerasyon gezegenleri Uranüs, Pluton ve Neptündür. Bu gezegenler haritamızda hangi nesle ait olduğumuzu, bir bütünün parçası olduğumuzu, ruhumuzdaki ortak duyarlılığı ifade etmesi açısından önemlidir. Bunlar transit halindeyken diğerleri gibi bireysel haritamızda bütün evlerden geçmezler. Çok ağır hareket ettikleri için birbirleriyle temasları hem nadir olur hem de uzun sürer. Dolayısıyla birbirleriyle etkileşimde oldukları zamanlarda dünya üzerindeki tüm bireyleri etkilerler. Kaçmak, uzaklaşmak, etkilenmemek imkansızdır. Benim burcumu etkilemiyor diye bir durum söz konusu değildir. Etkileşim halinde oldukları zamanlar ben değil bizi ifade eder. Bunlardan Uranüs ve Plutonun temasları özellikle kare ve karşıt açı yapması tüm dünya üzerinde isyan, kargaşa, savaş, yıkım, ölüm ve krizlere, diğer taraftan da gelişim ve ilerlemeye neden olur.

 

 

Evrenin kendine özgü ve yaratıcı tarafından belirlenmiş bir matematiği vardır. Hiçbirşey tesadüf değildir. Doğmamız gereken zamanda doğar, yaşamamız gereken dönemde yaşar ve ölmemiz gereken anda ölürüz. Şu anda var olmamız gerektiği için varızdır. Bireysel olarak çok şey ifade eder ancak bir bütün içinde yer alırız, bir bütünün ayrılmaz parçaları oluruz. Bireysel olarak ne ifade ettiğimiz de bütünün içindeki yerimiz de doğum haritamızda bellidir.

 

Bu nedenle gezegen transitleri dediğimiz, şu anda ve gelecekte gezegenlerin bize ne tür enerjiler vereceğini, nelerle karşılaşacağımızı öğrenmek ve anlamak için öncelikle ana yol haritamızı öğrenmemiz gerekir. Özellikle dünyanın değiştiği, dönüştüğü bir dönemde kendimizi, yolumuzu ve varoluşumuzun anlamını öğrenmek daha da önemli bir hale gelmiştir. Beklentilerinizin sizi bir yerlere ulaştırıp ulaştırmayacağını merak ediyor musunuz? Gerekirse yolunuzu değiştirecek gücü içinizde hissediyor musunuz? Gerçeği ve yalnızca gerçeği duymaya hazır mısınız? Siz, isyan günlerinde uzun metrajlı film çekecek bir yönetmensiniz. Hayatınızın filmini en iyi şekilde çekmek istiyorsanız önce senaryoyu okumalısınız…


Çiğdem ÇİĞDEMTEPE

bottom of page